Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) başvurularının son dönemde belirgin bir düşüş göstermesi, eğitim camiasında ve toplumda büyük bir merak konusu haline geldi. Her yıl binlerce öğrencinin üniversiteye geçişinde kritik bir rol üstlenen YKS, bu yıl başvuru sayılarındaki azalma ile dikkatleri üzerine topladı. Peki, bu düşüşün arkasında ne gibi nedenler yatıyor? Eğitim politikalarındaki değişiklikler, öğrenci motivasyonundaki azalmalar veya sosyal medya etkisi gibi pek çok etken bu durumu şekillendiriyor olabilir. İşte YKS başvurularının neden düştüğüne dair detaylı bir inceleme.
Son yıllarda özellikle genç neslin üniversiteye giriş imtihanlarında gösterdiği motivasyon kaybı dikkat çekiyor. Birçok öğrenci, YKS’nin getirdiği yoğun rekabetin yanı sıra, yüksek puan alma stresinin kendilerini olumsuz etkilediğini ifade ediyor. Eğitim sisteminde yaşanan değişikliklerin de bu durumu pekiştirdiği söylenebilir. Örneğin, tam zamanlı öğrenim gören öğrencilere verilen ders sayısının artırılması, öğrencileri daha fazla ders çalışma ya da özel ders alma zorunluluğuna itiyor. Tüm bu baskılar, bazı öğrencilerin YKS’ye başvurmaktan vazgeçmesine sebep oluyor. Ayrıca, sosyal medya üzerinden edilen etkileşimler ve başarı hikayeleri, öğrencileri aşırı bir rekabet ortamına sürüklüyor. Bu durum da bazı adayların bu sınavda başarısız olma korkusuyla başvuru yapmaktan çekinmesine yol açıyor.
Yükseköğretim Kurulu’nun (YÖK) son dönemlerde uygulamaya koyduğu yeni eğitim politikaları ve düzenlemeler, bu yılki başvuru sayılarında düşüş yaşanmasına katkıda bulunan diğer önemli faktörler arasında. Özellikle meslek yüksekokulları ve açık öğretim programlarında yapılan değişiklikler, lisans programlarına olan ilgiyi azaltmış olabilir. Öğrenciler, üniversite tercihleri yaparken daha az kontenjan sunulması ve bazı bölümlerin kapatılması gibi durumlarla karşılaştı. Bu da YKS’ye katılım oranlarını olumsuz etkileyebilir. Ayrıca, pandemi sonrası dönemde uzaktan eğitim süreçleri ve öğrencilerin üniversite hayatına dair yaşadıkları belirsizlikler, üniversite eğitimini sorgulamalarına neden olabiliyor. Öte yandan, gençlerin iş hayatına atılma isteğinin de arttığı bir dönemde, doğrudan meslek sahibi olma isteği, üniversiteye geçiş imtihanlarına başvuru yapma isteğini azaltmış olabilir.
Sonuç olarak, YKS başvuru sayılarındaki düşüş, birçok faktörün bir araya gelmesiyle ortaya çıkan karmaşık bir durum olarak karşımıza çıkıyor. Öğrencilerin motivasyon eksikliği, eğitim sistemindeki değişiklikler ve genel sosyal dinamikler bu süreçte rol oynamaktadır. Eğitimciler, aileler ve politika yapıcıların bu durumu dikkatle izleyip çözümler üretmesi, gelecekte gençlerin üniversiteye geçiş sürecini daha sağlıklı hale getirebilir. YKS’ye olan ilginin yeniden artırılması adına yapılacak çalışmalara ihtiyaç duyuluyor. Her yıl binlerce gencin geleceğini şekillendiren bu sınavda, öğrencilerin motive edilmesi, doğru bilgilendirilmesi ve desteklenmesi kritik öneme sahiptir.