Türkiye'nin önde gelen gazetecilerinden ve yazarlarından Altan Öymen'in vefatı, birçok kesimden derin bir üzüntü ile karşılandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Öymen için yayımladığı taziye mesajında, onun gazetecilik hayatına ve topluma katkılarına dikkat çekti. Erdoğan, “Altan Öymen, kaleminden dökülen kelimelerle toplumsal sorunlara ışık tuttu, halkın sesi oldu” ifadelerini kullanarak Öymen'in anısına saygı duruşunda bulundu.
Altan Öymen, 1932 yılında dünyaya gelmiş ve uzun yıllar gazetecilik mesleğinin içinde bulunmuştur. Hem yazdığı köşe yazıları hem de gerçekleştirdiği röportajlarla Türk basınının önemli simalarından biri haline geldi. Öymen, özellikle siyasi analizleri ve derinlemesine araştırmaları ile tanınan bir isimdi. Türkiye’nin sosyal ve politik gelişmelerine ilişkin kaleme aldığı metinler, okuyucularını düşünmeye teşvik eden bir tarza sahipti. Üzerinde durduğu konulardaki özgün görüşleri ile birçok gazeteciye de ilham kaynağı oldu.
Gazetecilik kariyerinin yanı sıra Altan Öymen, siyasi alanda da etkin bir figür olarak dikkat çekmiştir. Uzun yıllar CHP (Cumhuriyet Halk Partisi) içerisinde de görev yapmış, partinin stratejilerinin şekillenmesinde rol oynamıştır. Partinin bir dönem genel başkanlığına kadar yükselen Öymen, Türkiye'nin sosyo-politik dinamiklerini etkileyen çeşitli konular üzerinde durmuştur.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Altan Öymen için yayımladığı taziye mesajı, sadece bir kişiye olan saygı duruşu olarak değil, aynı zamanda gazetecilik mesleğine verilen önemin bir göstergesi olarak da algılandı. Taziye mesajında, Öymen'in hayatının, genç nesillere ilham veren bir hikaye sunduğuna vurgu yaptı. Erdoğan, “Altan Öymen’in, kalemi aracılığıyla bıraktığı miras, gelecek nesiller için bir yol gösterici niteliği taşımaktadır” diyerek, Öymen'in topluma kattığı değerin altını çizdi.
Öymen'in gazetecilik kariyeri boyunca gazetecilik etik kurallarına son derece bağlı kaldığı ve tarafsızlık ilkesine sadık kalarak çalıştığı da mesajda belirtildi. Cumhurbaşkanı, basının özgürlüğünün ve gazetecilerin toplum üzerindeki etkisinin altını çizerken, Öymen gibi isimlerin, bu özgürlüğün sağlanmasında önemli bir rol oynadığını vurguladı. Taziye mesajı, birçok yerel ve ulusal basın organında geniş bir şekilde yer buldu ve toplumda bu önemli kaybın yankı bulmasına vesile oldu.
Altan Öymen'in vefatı sonrasında pek çok basın mensubu, sanatçı, siyasetçi ve çeşitli cemiyetlerden insanlar sosyal medya aracılığıyla başsağlığı dileklerini ilettiler. Türkiye genelinde yayılan taziyeler, Altan Öymen'in yalnızca gazetecilik hayatı değil, kişisel yaşamında da birçok insanın hayatına dokunduğunu gösterir nitelikteydi.
Öymen’in cenaze töreninde de geniş bir katılım söz konusuydu. Çeşitli siyasi partilerden temsilciler, medya mensupları ve vatandaşlar, son görevlerini yerine getirmek üzere bir araya geldi. Böylece toplum, Öymen’in hayatını ve kariyerini anarak ona olan saygılarını sunma fırsatı buldu.
Sonuç olarak, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Altan Öymen’e yazmış olduğu taziye mesajı, sadece bir kaybın anısına düzenlenen bir etkinlik olmanın ötesinde, aynı zamanda Türkiye'nin dört bir yanındaki gazetecilerin ve kalem erbaplarının mesleğine olan bağlılıklarını pekiştiren bir sembol olarak da görülebilir. Gazeteci olmak, sadece bir meslek değil, aynı zamanda toplumu bilgilendirme ve üzerine düşünme pratiğidir. Altan Öymen, bu misyonu güçlü bir biçimde taşıyan ve her zaman toplumsal sorunlara ışık tutan bir isim olarak hatırlanacaktır.