Türkiye, son dönemde ciddi bir dolandırıcılık vakasıyla sarsıldı. 6 farklı ilde yürütülen operasyonlar sonucunda, 12 milyon liralık bir eskort dolandırıcılığı çetesi çökertildi. Bu dolandırıcılığın nasıl işlendiği ve mağdurların uğradığı zararlar sosyal medyada da büyük yankı buldu. Polisin sıkı takibi ve vatandaşların ihbarları sayesinde ortaya çıkan bu dolandırıcılık hikayesi, günümüzde internet üzerinden gerçekleştirilen dolandırıcılıkların ne kadar yaygın olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.
Emniyet güçleri, uzun süren teknik takip ve incelemelerin ardından dolandırıcılık çetesine yönelik büyük bir operasyon başlattı. İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya, Bursa ve Adana gibi büyükşehirlerde eş zamanlı gerçekleştirilen baskınlarla, yaklaşık 50 kişi gözaltına alındı. Çetenin, sosyal medya ve çeşitli platformlar aracılığıyla oluşturdukları sahte eskort profilleri üzerinden vatandaşı dolandırdığı belirlendi. İlgili merciler, dolandırıcıların kullandığı yöntemlerin çok çeşitli ve oldukça profesyonel olduğunu vurguladı.
Dolandırıcılıkta kullanılan en yaygın yöntemlerden biri, sahte eskort ilanlarıyla başlayıp, bu ilanlardaki kişilerin ikna edici hikayeler ve görseller kullanmasıydı. Dolandırıcılar, sıkça kurdukları senaryolarla vatandaşları ikna ediyor ve çeşitli bahanelerle önceden ödeme talep ediyorlardı. İlk etapta az bir miktar talep eden dolandırıcılar, zamanla müşteri ile güven ilişkisi kurarak daha büyük paralar talep etmeye başladılar. Mağdurlar, belirtilen ücretlerin karşılığında hizmet alamadıklarında ise dolandırıcıların telefonları ya da iletişim bilgileri kesinlikle geçersiz oluyordu.
Emniyet, bu operasyonda özellikle sosyal medyanın etkisine dikkat çekti. bir dolandırıcının hatalı veya kötü niyetli davranışları konusunda, internet kullanıcılarının daha dikkatli olması gerektiği vurgulandı. Ayrıca, dolandırıcılıkla mücadele konusunda alınacak önlemlerin önemine değinildi.
Dolandırıcıların belli başlı taktikleri arasında, sahte telefon numaraları ile gösterişli ve etkileyici resimlerin öne çıkması dikkat çekici bir diğer unsurdu. Sosyal medya üzerinde güven sağlamak amacıyla sürekli yeni hesaplar açarak mağdurların güvenini kazanan dolandırıcılar, olayın peşine düşen emniyet mensuplarına karşı kullandıkları kaçış yöntemleriyle de kendilerini gizlemeyi başardılar. Ancak polis, mağdurların verdiği bilgiler ve analiz örnekleri sayesinde çetenin sistemli bir şekilde çöküşünü sağladı.
Bu tür dolandırıcılıklara karşı farkındalığı artırmak için sivil toplum kuruluşları ve uzmanlar, dolandırıcılıkla ilgili seminerler düzenlemekte ve sosyal medyada bilinçlendirme kampanyaları yürütmektedir. İşte bu tür etkinliklerin amacı, mağduriyetleri en aza indirmek ve toplumda bir bilinç oluşturmaktır.
Dolandırıcılık vakalarının sayısı her geçen gün artarken, Türkiye’nin çeşitli illerinde benzer durumların yaşanmaması adına vatandaşların dikkatli olması gerektiği de ifade ediliyor. Bu operasyondan sonra yaşanan olaylar, dolandırıcılıkların önüne geçilmesi için kamuoyunda önemli bir farkındalık yaratırken, emniyet güçlerinin de bu tür suçlarla mücadele konusunda kararlılığını ortaya koyduğu vurgulanıyor.
Sonuç olarak, Türkiye'de patlak veren bu büyük dolandırıcılık olayı, sosyal medya kullanımında dikkatli olunması gerektiğini bir kez daha hatırlatıyor. Hem bireysel hem de toplumsal olarak yapılması gereken pek çok şey var. Dolandırıcıların kurbanı olmamak için, herkesin bu tür tekliflere karşı tetikte olması ve önceden araştırma yapması gerekiyor. Özellikle tanımadığınız kişilere para göndermeden önce dikkatli olmak, mağduriyetlerin önüne geçmek açısından oldukça önemlidir.